Her şeyden önce futbol izleme zevkimizi bir hafta içinde yerden yere vurmayı başaran milli takıma sonsuz saygılarımı sunarak başlıyorum. Romanya maçından sonra bir daha stadyumda milli takım maçı izlememeye dair kendime söz verdim bile. Neden peki? Neden biz böyleyiz?
Takımdaki oyunculara teker teker bakınca hepsinin üst düzey ve iyi oyuncular olduğu fark ediliyor aslında ama daha işin temeline inersek şunu anlarız ki; futbol bir takım oyunudur. Futbolun tanımı bununla başlıyor. Birbirlerine karşı hep bir üstten bakış, hep kibirli, gurbetçilerle bir kez olsun anlaşamayan, Fenerbahçe - Galatasaray rekabetini takım içine taşıyan insan yığını. Bu sabah Mehmet Demirkol çok güzel bir cümle sarf etti: Milli takım kampının kapısından girdiğin anda her şeyi unutacaksın, bütün rekabetler biter. Bizde ise tam aksi. Bir de son maçtan önce ortaya çıkan bu sakatlık silsilesi var. Sanıyorum ki maçta oynamamak için üretilen bir programdı. Hocayla da aralarında anlaşmazlık var, birbirleriyle de. Her zaman halk arasında söylendiği üzere, bu takımdan bir b.. olacağa benzemiyor.
Her şey bir yana bütün bu olumsuzluklara rağmen galibiyet primleri Macaristan maçı öncesi 60.000'e çıkarıldı. Neden? Para için mi kazanacaklar yoksa kazandıkları için mi para alacaklar? Bu kadar parayı bir işi yapamayan ruhsuz beceriksiz oyunculara dağıtmak için yer aradık ama şükür ki alamadılar. Yazık. Sorun aslında daha yukarıdan başlıyor da neyse. Yıllardır milyarlarca lira Beşiktaş'a borç takıp üstüne de federasyon başkanlığını hediye olarak alan Demirören var. Nerede peki bu muhterem? Hiç çıkıp bir açıklama yaptı mı? Maçlarda şeref tribününde görüldü mü? Kayıpları oynuyor. Kısa zamanda kökten bir değişiklik şart. İnşallah..
Tüm bu olumsuzlukların yanında bir de kimsenin haberdar olmadığı, ilgilenmediği bir gururumuz var. Ampute milli futbol takımımız bir kez daha (sanıyorum 3.kez) dünya üçüncülüğünü kazandı. Havaalanında açıklama yaparken, devlet büyüklerimizden maddi manevi destek istiyoruz dediler. Yazıktır günahtır. A milliler için saçmaya can attığınız onca paradan bu kardeşlere biraz yardım edin. Ya da parayı da geçtim tebrik edin bari. Maalesef bu başarıdan kimsenin haberi dahi yok. Bugün bir haber bülteninde gördüğüm üzere şarkıcı Müslüm Gürses ve Köfteci Abbas rolüyle tanıdığımız Yunus Bülbül Ampute milli takımımızın yanında yer alarak onlara destek olmuşlar. Tebriklerimi ve saygılarımı onlara iletiyorum.
Bu başarıları kazanan ve bayrağımızı dalgalandırıp marşımızı okutan bu kardeşlerimize biraz destek olun. En azından takip edin ve değer verin. Saygı gösterin. Sonra da isterseniz tüm paranızı Andorra'yı falan yendi diye millilere dağıtın.

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder